Tayfun Kahraman’a yapılan “kelepçeli işkenceye” ilişkin eşinden yeni açıklama: Dün kendisine yapılanı sindirmiş değil; tutanaklar, şahitler var!
Dün sosyal medyadan Gezi davası tutuklusu Dr. Tayfun Kahraman‘ın MS hastalığı nedeniyle rutin nöroloji kontrolüne götürülürken gördüğü kötü muameleyi duyuran Meriç Kahraman, eşinin sağlık durumu hakkında yeni bilgileri paylaştı.
Tayfun Kahraman’ın durumunun şu an için iyi olduğunu belirten Meriç Kahraman, dün yaşananlar için de “Dün kendisine yapılanı elbette sindirmiş değil, bunu normal karşılayıp ‘olur böyle şeyler’ diyecek değiliz. Kimse de bunu söylemesin. Yaşanan her şeyin tutanağı var, şahitleri var. Soruşturma açıldığına dair haberleri basından bizler de öğrendik. Avukatlarımız takip ediyor. Sonuna kadar da takip edeceğiz” dedi.
Meriç Kahraman, dün eşi Tayfun Kahraman’ın hastaneye götürülürken yanındaki kolluk güçleri tarafından 6 buçuk saat boyunca kelepçeli tutulduğunu, kelepçenin kan akışını durduracak kadar sıkı olması konusunda uyarı yapınca da “inadına kelepçesinin daha da sıkarak” eziyete maruz kaldığını duyurmuştu. Meriç Kahraman, eşinin bileklerinde yaralar oluştuğunu söylemişti. Bunun üzerine bugün Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da idari soruşturma başlatıldı.
Meriç Kahraman, sosyal medya hesabından bugünkü yeni paylaşımında, eşinin sağlık durumuna ilişkin bilgi erirken, yaşananlar hakkında da açıklama yaptı:
“Arayan, soran herkese teşekkürler, cevap veremediklerim de oldu, bu nedenle bilgilendirmek isterim: Bugün Tayfun ile görüştük. Sağlık durumu şu an iyi. Dün kendisine yapılanı elbette sindirmiş değil, bunu normal karşılayıp ‘olur böyle şeyler’ diyecek değiliz. Kimse de bunu söylemesin. Yaşanan her şeyin tutanağı var, şahitleri var. Soruşturma açıldığına dair haberleri basından bizler de öğrendik. Avukatlarımız takip ediyor. Sonuna kadar da takip edeceğiz.
Eşim Tayfun Kahraman’ın özgürlüğü, şahsi bir mesele değil. Hukuk ve adaletin kırıntısı varsa bir gün bile içeride olması bütün ülkeye zulümdür, zarardır. Masumiyetimizi tartıştırmayız, haysiyetimize dokundurmayız, bir adım geri atmayız.”