Popüler kültür anıtları: Geçici olanın heykeli dikilir mi?

Bir pop yıldızına anıt dikme fikri bizim için tuhaf gelebilir. Sonuçta pop yıldızları da onların neşet ettiği kültür de Türk kültüründe görece yeni sayılır. Diğer bir taraftan bakacak olursak pop yıldızları genellikle geçici figürler olarak görülür, bugün buradadır ve yarın yok olurlar. Fakat anıtlar, atlı heykeller, savaş anıtları, şairler, sanatçılar ve görkemli kemerler gibi zaman içinde varlığını sürdüren yapıları çağrıştırır. Bunlar genellikle önemli figürlere, geleneksel olarak yüksek kültürle ilişkilendirilen bir alan olan kültürel ve entelektüel elitlerle olan bağları nedeniyle bu tür anma törenlerine layık görülen kişilere adanmıştır.

Popüler kültür ile anıt kültürü arasındaki bu ikilik büyük bir çelişki olarak görünebilir. Pop ve popüler kültür aslında tanımları gereği, uzun zamandır yüksek kültürün antitezi olarak algılandı. Ancak, son zamanlarda, “yüksek” ve “düşük” kültürü ayıran çizgiler tamamen ortadan kalkmasa da giderek belirsizleşti. Özellikle 90 sonrasında hızını katlayan bu değişim ve dönüşüme rağmen popüler kültür, kitlelerin dikkatini çeken şeyle tanımlandığı için nicelikle ilişkilendirilmeye devam ediyor. Bunun aksine “yüksek kültür” kavramı, genellikle daha sınırlı bir kitle tarafından yaşanan hatta yaşanabilen, belirli bir düzeyde ayrıcalık ve kalite arayışını vurgular.

Popüler kültür öncelikle muazzam çeşitliliği ve yaygın çekiciliği nedeniyle, sıklıkla hafıza kültürüyle ilgili tartışmalarla iç içe geçmiştir. Ancak, popüler kültürü halk kültüründen ayırmak önemlidir. Halk kültürü, bölgesel veya ulusal etnik etkilerden ilham alır. Pop ve popüler kültür ise doğası gereği ağırlıklı olarak uluslararasıdır ve sürekli değişen trend ve zaman akışlarına tabidir. Kalıcılık gibi bir iddiası da bundan dolayı var oluşuna ters düşer.

Bu bizi popüler kültür ile anıt kültür arasındaki bir başka çelişkiye getiriyor: pop, geçici doğası ve potansiyel geçiciliğiyle karakterize edilir ve “tek hitlik harikalar” kavramıyla özetlenir. Öte yandan, anıtlar kendi dönemlerinin ötesinde kalıcı bir önemi onurlandırmak ve somutlaştırmak için tasarlanmışlardır. Popüler kültür “yeni”nin ruhunu temsil ederken, anıt kültür “eski güçlere” duyulan saygıyı temsil eder. İşte bütün ikilik de buradan çıkar.

Hızlı temposu ve sürekli evrimiyle popüler kültür, “çağdaş zamanın ruhunu yakalar” ve “anın nabzını” yansıtır. Öte yandan anıtlar, kültürel olarak biçimlendirici olarak kabul edileni koruyarak ve onurlandırarak geçmişle kurulan bağlantıyı temsil eder. Popüler kültür günümüz dönemine hakim olsa da anıtlar tarihi mirasların hatırlatıcıları olarak hizmet eder ve geçmişle bir devamlılık duygusu sağlarlar.

Popüler kültür, şüphesiz Hans Ulrich Gumbrecht’in “geniş şimdiki zaman” olarak adlandırdığı temelde gelişirken anıtlar ise tarihsel dünya görüşlerini şekillendirmede önemli eserler olarak hizmet eder.

Alman pop grubu Wir sind Helden, 2004’de hayranlarıyla buluşturduğu Denkmal adlı şarkısında şöyle haykırıyordu:

“Balyozu elinize alın!

Bize bir anıt inşa ettiler

her aptal anıtların aşkı mahvettiğini bilir!”

Şarkının sözleri anıt inşa etme eylemini bir övgü olarak görmek yerine, hayal kırıklıklarını ifade ediyor ve beton yapıların pop kültürünün özünü nasıl bastırabileceğini vurguluyor. Şarkı sözleri, yalnızca yaşayanların gerçekten kucaklayabileceği ve sevebileceği bir duyguyu yansıtıyor, çünkü beton sarsılmaz bir kesinliği temsil ediyor ve bir başlangıcı değil kalıcı bir sonu belirtiyor.

Gerçekten de beton, pop kültürünün sürekli gelişen doğasını anmak için en uygun yapı malzemesi olmayabilir. Peki, geçici modalar ve trendlerle gelişen, sürekli olarak güncellemelere ve dönüşümlere maruz kalan bir kültür için hangi biçimler uygundur?

Cevap, popüler kültürü benimseyen ve sürdüren canlı ve dinamik hayran topluluklarında yatıyor. Bu topluluklar, tutkulu hayranların sevdikleri pop ikonları etrafında devam eden diyaloglar, tartışmalar ve yaratıcı ifadeler içinde yer aldığı canlı arşivler olarak hizmet ediyor. Sabit anıtlar yerine, hayran kültürü akışkanlık, yeni trendlere uyum sağlama ve sürekli gelişen bir hayran çalışmaları ve etkileşimleri dokusu oluşturma üzerinde gelişir. Bu bağlamda, popüler kültürü arşivlemek, hayran topluluklarının en sevdikleri sanatçıların ve fenomenlerin özünü yakalama ve korumada aktif bir rol üstlendiği katılımcı bir çaba haline gelir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir